ÇERKEZKÖY´ÜN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ BAŞARISI

18 Haziran 2021

SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?

Giresun, Tirebolu’lu esnaf bir ailenin 3 çocuğundan en küçüğüyüm. İlkokul ve ortaokulu Tirebolu’da okudum. Daha sonra parasız yatılı okul sınavına girdim ve kazanarak İstanbul’a geldim. Burada Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdim. Başarılı bir öğrenciydim ve hep doktor olmak isterdim.6 yıl tıp okuduktan sonra Erzurum’a mecburi hizmetimi yapmaya gittim. 2 yıl kalmam gereken zorunlu hizmetimde ihtisası kazandım ve eczane bile olmayan, suların akmadığı bir köyde 10 ay kaldıktan sonra İstanbul Ok Meydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldim. İhtisasım yaklaşık 5 yıl sürdü çünkü 1 yıl yurtdışında tüp bebek eğitimi aldığım bir süreç oldu. Daha sonra tekrar mecburi hizmet için kura ile Bingöl Doğum Evine (1993-95 arasında) Kadın Doğum Uzmanı olarak atandım.

NEDEN ÇERKEZKÖY’DE BİR HASTANE?

Çerkezköy’e gelişim çok ilginç bir tesadüf oldu. Liseden arkadaşım beni buldu ve Çerkezköy’e bir hastane açıldığını burada uzman doktorlara ihtiyaç olduğunu ve Çerkezköy’ün geleceği olan bir yer olduğunu söyledi.

Benim hesapta hiç böyle bir planım yoktu. İstanbul’a gitmeyi, bir eğitim hastanesinde şef, doçent olmayı planlıyordum fakat gelip Çerkezköy’ü görmek istedim. Aslında başta çok içime sinmedi beklentilerimi karşılamayan bir yer olduğunu düşünmüştüm fakat bir tercih yapmam gerekliydi ben de öncelikli olarak Çerkezköy’e gelip daha sonra İstanbul fikrini değerlendiririm diye düşündüm ve 1995 yazında Çerkezköy’e geldim.

O zamanki adıyla Çerkezköy SSK Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapmaya başladım yaklaşık 3 buçuk yıl burada çalıştıktan sonra yine benim hayalim olan doçent olma düşüncesiyle İstanbul’a gittim. Fakat eğitim hastanesinde istediğimi bulamadım. Bunun üzerine 1 yıl İstanbul’da kaldıktan sonra 2000 yılında tekrar Çerkezköy’e dönüş yaptım.

O zamanlar hayalimde hep yeni şeyler yapmak vardı ve şu anki ortağım İrfan Beyle tanıştım. Ne yapalım diye düşünürken, Trakya’ya bir tüp bebek merkezi açalım dedik ve ben 2002 yılında Çerkezköy SSK Hastanesi’nden ücretsiz izin alarak 6 ay Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gittim ve orada almış olduğum eğitimle 6 ay sonunda tüp bebek sertifikasına sahip oldum.

Hedefimiz, dediğim gibi Trakya’da tüp bebek merkezi açmaktı ancak o sırada devletin sağlık politikalarında bir değişiklik olacağı bilgisini aldık. Artık memurlar, emekliler, işçiler özel hastaneye gidebilecekti. Biz de bunun üzerine o zaman Çerkezköy’ün tek özel hastanesi olan Dr Remzi Garip Hastanesini satın almaya karar verdik ve 2003 yılında satın aldık. Remzi Garip Hastanesi’ni aldığımızda hastanenin 16 tane çalışanı vardı ve bir pratisyen doktor her şeye bakıyordu. Biz gelir gelmez uzman doktorlar da alarak kadroyu genişlettik ve zamanla hepsini tamamladık. Daha sonra o hastane çok büyük işler başarmamızı sağladı. Remzi Garip Hastanesi’ndeki çalışmalarımızla Trakya’nın en çok doğum yaptıran hastanesi olmayı başardık ve hala da biz bu konudaki liderliğimizi kimseye bırakmıyoruz. Tabii bunda benim ve ortağımın kadın doğum uzmanı olmasının da büyük bir payı var.

Sonrasında o hastane bize yetmemeye başladı tabi bu süreçte de batacağımızı düşünen birçok kişi vardı ve biz elimizdeki tüm parayı buraya harcamıştık. Tüm olumsuz düşüncelere rağmen alnımızın akıyla o süreci başarılı bir şekilde tamamladık.

Baktık ki Çerkezköy sürekli büyüyor ve sağlık ihtiyacı artıyor biz de burası bize yetmeyecek düşüncesiyle daha büyük bir yer yapma planımızı hayata geçirmeye karar verdik.

Bu düşünceyle de şu anki yerimiz olan arsayı 2009 yılında satın aldık ve projeyi çizdirip, binayı yapıp tamamen taşınma aşamasıyla birlikte 2014 yılında yani 11 sene sonra İrmet’i kurup yeni binamıza geçiş yaptık. Yaklaşık 1 buçuk yıl önce ise binamızı genişleterek kadromuzu büyüttük. Şu an 18 bin 500m’ kapalı alanıyla Trakya’nın en büyük özel hastanesiyiz. Resmi olarak 149 yatağımız var ama biz burayı 200 yatakla kullanabilecek şekilde planladık.

87 farklı ülkeden hastamız geliyor.

Sağlık turizmi konusuna gelecek olursak da; biz İrmet Hospital olarak yaklaşık 6 yıldır sağlık turizmi yapıyoruz. Şu an da 87 farklı ülkeden hastalarımız geliyor ve yılda yaklaşık 3000 civarı hasta ağırlıyoruz. Çin’den Avusturalya’ya Nijerya’dan Güney Afrika’ya kadar birçok ülkeden hasta geliyor.

Sağlık turizmi işine nasıl girdiğimizi anlatacak olursam; birincisi bu konuda dünyada bir hareketlilik vardı ve özel hastane fiyatları yurtdışında çok fazla olduğundan hastalar farklı arayış içindeydi. Bazı hastalar Avrupa’dan bu sebeple geliyor bazı hastalarsa Afrika’dakiler gibi kendi ülkelerinde hiçbir sağlık güvencesi olmadığından ve sağlık konusunun Türkiye’de hem uygun fiyatlı hem de çok daha üst düzeyde olmasından kaynaklı bir talep söz konusuydu. Biz ilk başladığımız dönemde hafta da 2 ameliyat yaptığımızda bunu çok iyi olarak değerlendiriyorduk fakat şimdi bu sayı bazen günde 15-20 hastaya ulaşmış durumda.

COVİD-19 SÜRECİ SAĞLIK TURİZMİNİ NE YÖNDE ETKİLEDİ?

Tabii ki Pandemi bu sürecimizi etkiledi özelikle de uçuş engeli sebebiyle İngiltere’den birçok hastamız gelemedi. Şu anda İngiltere’den gelip bizde ameliyat olmayı bekleyen 600’ün üzerinde hastamız mevcut. Bir kısmı 1 hafta izolasyon sürecine tamam deyip geliyor ve fazladan oluşacak masrafları gözden çıkarmış oluyor.

Yurt dışında çok iyi isim yaptık ama bizim hedefimiz öncelikli olarak hasta memnuniyeti, hastanın tedavisindeki kalite… Biz hep şuna inandık, istediğiniz kadar reklam yapın en önemlisi ve en büyük reklam gelen hastanın memnuniyetidir. Son zamanlarda Avrupa’da sağlıkla ilgili birçok internet sitesinde İrmet Hospital ismi çok popüler oldu.  (web sitesindeki paylaşımlarda tercih edilen hastaneler arasında isimleri olduğundan ve hastalarının da bunlara denk gelip kendilerine yazdığını dile getiriyor)

Biz hangi hastaları getirip tedavi ediyoruz?

Avrupa’da sağlık sistemi iyi ama özellikle estetik ve obezite ameliyatlarında sıra bekleme durumu söz konusu. Bu hastalar kendi memleketlerinde Özel hastanelere gittiklerinde ise çok yüksek rakamlar duyuyorlar.

Obezite cerrahisi, plastik cerrahi, saç ekimi ve diş bizim başlangıçtaki hasta hedefimiz oldu.  Mesela İrlanda kilolular güzellik kraliçesini ameliyat ettik. Önce zayıflama sonrasında da karın, kol ve bacak germe ameliyatı oldu ve yaptığı paylaşımlar ve tavsiyeleriyle bize en çok hasta getiren kişi kendisi oldu. Yani aslında işin özü hasta memnun kalmışsa sizi tavsiye eder. Bu gibi hastalar da bizim için güzel dönüşler sağladı.

Hastalar için tek önemli şey ameliyat da değil, geldiklerinde birçok işini bir arada halletmek istiyorlar. Bu sağlık turizmi olayı bir zincir ve sadece ameliyatla iş bitmiyor biz hastalara bir paket satıyoruz yani karşılamasından, kalacakları yere, yapacakları alışverişe kadar seyahatlerinin her aşamasıyla ilgileniyoruz.  Sadece bu alanda 7 tane koordinatör yani pazarlama uzmanımız çalışıyor. Pazarlama ekibimiz hastalarla iletişime geçip doktorlara gerekli bilgiyi aktarıyorlar. 5 tercüman, 4 şoför, 3 vip araç… bunların hepsi bakınca bir istihdam da sağlıyor. Hastaların burada alışveriş yapıyor olmaları esnafımız için de güzel bir imkan yaratıyor. Bu konuda esnaflardan teşekkür amaçlı çiçekler alıyoruz. İrmet sayesinde yabancı müşterilerimiz oluyor şeklinde teşekkür mesajları geliyor. Bu süreçlerin hepsi Çerkezköy adına birer katkı olarak bizleri mutlu ediyor. İrmet olarak tüm bu dönüşler için çok mutluyuz. Sağlık turizmi ile Çerkezköy’e turist gelmiş oluyor ve birçok kişi bundan fayda sağlıyor. Aynı zamanda bir iş sahası da oluşuyor.

HER AY KAÇ HASTA AĞIRLIYORSUNUZ, BU KONUDAKİ İŞLEYİŞLE İLGİLİ BİZİ BİRAZ BİLGİLENDİRİR MİSİNİZ?

Türkiye çapında büyük başarılar sağladık. Konuşmacı olarak ulusal sağlık turizmi forumlarına davet ediliyoruz. Bunlar çok güzel duygular ve bizi çok mutlu ediyor. Burada çalışan bir sistem var ve çalışanların becerisi var. Biz sistemi ne kadar kontrol etsek de kişilerin becerisi ve deneyimi işin en önemli kısmını oluşturuyor. Böyle olduğu için de çok iyi bir sistem kurduğumuzu düşünüyorum. Tüm bu detaylar sayesinde bizim hasta sayımız da her geçen sene büyük artış göstermiş oluyor. Örneğin; 2019 Kasım ayında 80-90 obetize ameliyatı yapıyorken 2020 Kasım ayında 240 gibi bir sayıyla yükseliş gösterip kapasitemizi 3 katına çıkarmış olduk. Pandemi sürecindeki kısıtlamalar olmasa biz bu sayıyı çok daha yükseğe çıkarabilirdik.

SAĞLIK TURİZMİ DÜNYADA YÜKSELEN TREND, SİZ HASTANENİZ VE KENDİNİZ ADINA BU KONUYU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Türkiye dünya çapında şu an 4. sırada yer alıyor. Eğer pandemi olmasa biz şu anda dünyada en çok obezite ameliyatı yapan hastaneydik. İnşallah bu günler geçecek ve yine eski günlere döneceğiz.

Burada önemli olan şey ise şu; yapılan ameliyatlar riskli ve cerrahından, anestezistine ve hemşiresine tecrübeli bir ekip şart.

Sağlık turizmi yapıyorsanız kendinize hedef seçmeniz lazım. Biz başlangıç olarak Avrupa pazarını tercih ettik orada böyle bir ihtiyaç vardı. Hastalar beklemek istemiyor ya da özel hastanede yüklü miktarda ödeme yapmak istemiyorlardı. Biz de bunlardan yola çıkarak belli bir alan belirledik kendimize.

Hem ülkemizi yurtdışında tanıtmış oluyoruz hem de ekonomimize katkı sağlamış oluyoruz, tüm bunlar adına çok mutluyuz. Birçok hastamız İrmet bizim Türkiye’de ki ailemiz diyor pek çoğuyla arkadaş gibi oluyor ve çoğunlukla olumlu dönüşler alıyoruz. Yaptığımız işin her aşaması denetimimiz altında ve bu sayede olabilecek tüm aksaklıkları öncesinde fark edip müdahale etmiş oluyoruz.

Bulgaristan, Makedonya, Malta, İngiltere, İrlanda, Danimarka, İtalya, İzlanda gibi pek çok ülkede ekibimiz mevcut. Talep çok fazla çünkü kaliteli hizmet sağlıyoruz. Sağlık Bakanlığımıza müracaat ettik sadece yabancı hastalarımız için ayrı bir bina yapmak amaçlı şuan için kabul edilmedi fakat tekrar başvuru yapmayı düşünüyoruz bu olumsuz dönüşe pandeminin etken olduğu düşüncesindeyiz. Eğer onay alırsak yeni yapacağımız bina ile çok daha fazla istihdam sağlayabileceğimiz ve ülkemize döviz kazandırabileceğimiz düşüncesindeyim.

1995 YILINDA GELDİĞİMDE BÖYLE ŞEYLER BAŞARACAĞIMI SÖYLESELERDİ İNANAMAZDIM

Bana, doktor olunca hastane açma düşünceniz var mıydı diye soruyorlar.  Bu biraz şartların getirdiği bir şey ama o şartları da iyi kullanmak gerektiğini düşünüyorum. Ben 2003’te istifa edip hastanenin başına geçtiğimde batacağımı söyleyen çok kişi oldu ama imkanları değerlendirip bunu fırsata çevirdim... Sıfırdan hastane yapabilmek zor, çünkü talebi görmek istiyorsunuz hiç bilmediğiniz yerde bunu başarmak çok zor. Fakat benim Çerkezköy’de devlet hastanesinde çalışmış olmam, sonrasında muayenehane açmam, tanınmam ve hasta çevremin olması bu işe başlamama vesile oldu. İstanbul’a gittiğim süreçte hastalarımın çoğu Çerkezköy’den gelen kişilerdi. Potansiyelim olduğu için bu kararı alıp hastane açabildim. Sıfırdan gelme durumunda bu işler oldukça zor.

ŞU AN Kİ BAŞARINIZI NEYE BORÇLU OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Yapmış olduğumuz sağlık turizminde pazarlama başarısı ve hizmet başarısı söz konusu. Özellikle pazarlama kısmında eşim (Ebru Başak Türker) işin başında ve sağlık turizmi yapmamızı ilk söyleyen de ve bu iş için aşırı efor harcayan da kendisi. Başak hanımın pazarlama becerisi başarımızı daha da arttırdı. Tabi ki biz de bu sürecin altyapısını sağladık. Deneyimli cerrah, yardımcı sağlık personeli ve tüm ekip olarak iyi bir kadro oluşturduk. Karşılığında güzel takdirler görüyoruz. Bu işin artarak süreceğine inanıyorum. Ekip bir bütün ve tüm zincirin sağlam olması gerekli ki işlem başından sonuna kadar doğru ilerlesin.

OLMAZSA OLMAZ DEDİĞİNİZ KURALLARINIZ VAR MI?

Bizim için her şeyden önemlisi iş disiplini. Sağlık konusunda işinizi düzgün, zamanında ve eksiksiz yapmalısınız. Şakası, bahanesi olmayan bir iş yapıyoruz. O sebeple bu konuda çok hassasız ve çok sıkı denetim yapıyoruz. Bu sayede erken önlem almış oluyoruz.  Kalifiye insanda işimizdeki önceliklerden biri. Tabi bunların hepsini deneyerek öğrendik. İletişime çok önem veriyoruz gelen kişilerle çok iyi iletişim kurmak gerekir ki işleyiş güzel ilerlesin ve hasta memnun ayrılsın.

SAĞLIK TURİZMİ KONUSUNDA HEDEFLERİNİZ NELER? BİZE BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Ülke ve hastanemiz olarak sağlık turizminde dünyada çok iyi bir konumdayız. Aynı zamanda çok daha fazlasını da yapabileceğimiz düşüncesindeyim. Özellikle pandemi sürecinin düzelmesiyle birlikte mevcut hasta sayıları çok daha yukarılara çıkacak ve biz çok daha büyük işler yapacağız. Daha birçok pazara girmedik keşfedilmemiş pek çok pazar var eğer özel hastanelerin önü açılırsa biz dahil ülkemizdeki birçok özel hastane bundan çok fayda sağlar ve hem yerel esnaf hem Çerkezköy adına büyük başarılar elde ederiz.

Yurt dışında iyi bir isim yaptık bu bizim için çok büyük bir avantaj.