Odamızın eğitim programları çerçevesinde düzenlenen ve konuşmacı olarak Ali Coşkun’un katıldığı Duygusal ve Sosyal Zekâ Eğitimi, katılımcılardan tam not aldı. Bilişsel zekâ (IQ) ve duygusal zekânın (EQ) konuşulduğu eğitimde, söz konusu kavramlar arasındaki bağlantı ve farklar ile bu kavramların iş hayatına olan etkisinden de bahsedildi. Eğitmen Ali Coşkun, “Bilişsel zekâ yani halk arasında daha çok bilinen adıyla IQ, kişinin düşünme ve akıl yürütme yeteneğinin değerlendirilmesidir. Burada göreceli zekâ kavramı önemlidir. Duygusal zekâ ise kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empatik yaklaşabilmesi ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme yetisidir. Yaygın olarak bilinenin aksine başarı için yalnızca IQ önemli değildir. Başkalarının neyi istediklerini algılayabilmek, neye ihtiyaç duyduklarını hissedebilmek, güçlü ve zayıf yanları duyguları değerlendirerek anlayabilmek, stresle başa çıkabilmek için ise duygusal zekâ yani EQ gerekli bir yetkinliktir” dedi.

BAŞKALARINA KARŞI DUYARLIDIR
Coşkun, “Duygusal zekânın en önemli özelliği empatidir. Empatik kişi, başkalarının hislerinin bilincindedir ve onlara karşı duyarlıdır. Söz konusu hislere yol açan veya onları tetikleyen durumları kavrar. Empatik kişinin iletişim tarzı, diğer insanların kendilerini kabullenilmiş ve anlaşılmış hissetmesini sağlar. Bilişsel zekâ ve duygusal zeka birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır” sözlerini kaydetti.

DEĞİŞİME İSTEK DUYAR
Coşkun konuşmasının devamında şu sözleri kaydetti: “Yüksek EQ’lu kişiler, kendi beden dilini kontrol edebilmek, başkalarının beden diline duyarlı olmak, empati becerisi, uzlaşmaya dayalı ilişki kurmak, insanlarla olumlu ilişkiler içinde olmak, başkalarını hesaba katmak, yüksek duygusal enerji, iyimserlik ve kararlılık, değişime istek duymak, olumsuz duygularla ve stresle başa çıkabilmek ve iç motivasyonunu sağlayabilmek gibi özelliklere sahiptir. Bu nedenle IQ’nun iş başarısındaki etkisi %6 iken, EQ’nun iş başarısında etkisi %27’dir.”