Saray

Saray Tekirdağ'ın bir ilçesidir. İlçe nüfusu TÜİK'in 2013 verilerine göre 47.171'dir. Saray ilçesi, kuzeyde Vize, doğuda Çatalca, güneyde Çerkezköy, batıda Çorlu ile çevrilidir. Yüzölçümü 612 km² olup İl merkezine uzaklığı 82 km’dir. İlçenin yükseltisi ise 140 metredir. Düz bir alan üzerine kurulmuş bulunan ilçe topraklarının büyük bölümü Ergene Havzasında yer alır. Arazi kuzeydoğuda Yıldız Dağlarına doğru yükselerek uzanır. İlçenin en yüksek noktası Yıldız Dağları üzerinde yer alan Karatepe’dir (473 m). Trakya bölgesine hayat veren Ergene nehri Saray ilçesindeki Karatepe Güneşkaya mevkiinden doğar. Diğer iki akarsu Vize suyu ile Galata deresidir. Vize suyu ilçe dışında Ergene nehrine karışırken, Galata deresi Saray ilçesinin doğusundan geçip Çerkezköy ilçesinde Ergene nehrine ulaşır. İlçenin sahip olduğu toprakların 314.895 dekarı kullanılan tarım alanları teşkil ederken orman ve fundalık alanlar 255.665 dekardır. Trakya’da tek Karaçam ormanı Saray Kastro yöresinde bulunur. Bu sebeple Kastro yöresindeki 329 hektarlık Karaçam ormanı 18 Nisan 1988 tarihinde doğayı koruma alanı (Milli Park) olarak ayrılmıştır. Yıldız Dağları ormanlıktır. Bu ormanlarda geniş yapraklı ağaçlardan, meşe ve karaçam hakimdir. Bahçeköy bölgenin önemli orman işletmelerinden biridir. İlçede kara iklimi hakimdir. Kış ayları soğuk ve yağışlı geçmektedir. Yazlar sıcak ve kuraktır. Yıllık yağış ortalaması 678.2 mm’dir.

Tarihçe

Saray’ın eski bir yerleşme merkezi olduğu, Güneşkaya (Güneşli) mevkiindeki tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır.

Tekirdağ ilindeki en eski yerleşme bölgelerinden Saray ilçesi sınırları içindeki Güneşkaya ve Güngörmez mağaralarında Paleolitik (Eski Taş Devri) ve Kalkolitik yerleşme izlerine rastlanmıştır.

İlçe, Bizans döneminde küçük bir yerleşme birimiydi. Osmanlılar döneminde ise Istıranca Dağlarının güney eteklerini izleyerek ikinci başkenti Edirne’yi İstanbul’a bağlayan yol üzerinde yer almasından önem kazanmıştır.

Cengiz Han’ın soyundan gelen Kırım Hanları 18. Yüzyılda bu bölgede özellikle de Saray dolaylarında sürgün hayat yaşamışlardır. Bugün, Saray Ayaz Paşa Camii avlusunda gömülü olan Kırım Hanları şunlardır:

ll. Devlet Giray Han : öl. 1725
ll. Fetih Giray Han : öl. 1746
İslam Giray Sultan : öl. 1742
lll. Selim Giray Han : öl. 1785
lV. Devlet Giray Han : öl. 1780
Şahbaz Giray Han : öl. 1792

Saray, Fatih döneminden 19. Yüzyılın sonlarına kadar Edirne Vilayeti Kırkkilise (Kırklareli) Sancağı’nın Vize kazasına bağlı bir nahiye olarak yönetilmiş. 1916’da Kırkkilise sancağına bağlı bir kaza merkezi olmuştur.

Milli mücadele sırasında bütün bölge ile birlikte Yunan işgaline uğramıştır. 1920’de başlayan bu işgal Mudanya Mütarekesi ile 15 Ekim 1922'de İtalyanlara teslim edilen Saray, 1 Kasım 1922'de Yunan işgalinden kurtulmuştur.

Tarihi kültürel ve Arkeolojik değerler

Saray’ın eski bir yerleşim merkezi olması ve yine Eski Edirne-İstanbul yolu üzerinde olması ilçenin önemini arttırmıştır. Saray ilçesinde tarihi ve kültürel değerlerin varlığı da dikkati çeker.

Güneşkaya: Saray ilçesinin 2 km. batısındadır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu alanda mağaralar ve tarihi kalıntılar vardır. İlimizin en eski yerleşim merkezi burasıdır. Yapılan yüzey araştırmalarında MÖ 5000- 3000 kalkolitik çağ buluntularına rastlanmıştır.

Güngörmez Mağaraları: Güngörmez karayolunun 3. km'sinde Saray’ın güneyinden geçen Galata deresinin dik yamaçlarında yer alırlar MÖ 5000-3000 kalkolitik çağ buluntularına rastlanmıştır.

Bizans Su Yolları: Vize’den gelerek Ergene deresi su kaynaklarından beslenerek vadilerde kemerli su köprüleri inşa edilerek İstanbul’a kadar giden antik su yolları Saray çevresinden geçmektedir.

Ayas Paşa Camii: Sadrazam Ayas Mehmet Paşa (1536-1539) tarafından 1539’da yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmıştır. Tek şerefeli ve silindirik gövdeli bir minaresi vardır. Yapı, tek kubbeli ana mekân ile son cemaat mahfelinden ibarettir.

Ayas Paşa Hamamı: Sadrazam Ayas Mehmet Paşa’nın yaptırdığı külliyenin hamamıdır. Ayas Paşa Cami’nin yanında yer alır. Cami ve hamam ilçede bulunan tek Osmanlı Devri mimari eseridir.

Kültür

Saray ilçesi 1.Viyana Seferi esnasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından kullanılan Avyolu güzergahı üzerindedir. Bu güzergah günümüzde yeniden keşfedilerek Sultanlar Yolu ismiyle doğa, kültür ve tarih sevenlerin kullanımına açılmıştır. Sultanlar Yolu işaretlemeleri Saray içinde ve çevresinde Sultanlar yolunu yeniden keşfeden Sedat Çakır tarafından yapılmıştır. Sultanlar Yolu Viyana-Simmering' den İstanbul Süleymaniye camii ve Topkapı Sarayı'na kadar uzanan 2133 kilometrelik bir yoldur.

Günümüzde Saray

Çorlu ve Çerkezköy gibi endüstrileşmiş ilçelere komşu olması ve nispeten bu iki ilçeye göre büyük şehirlere uzaklıgından dolayı fazla gelişememiştir. Halk Pazarı günleri Çarşambadır. Saray'da Trakyanın çeşitli bölgelerinden ve Bulgaristan'dan getirilen çeşitli sebzeler ve şarap türleri bulabilirsiniz. Çerkezköy ve Vize'ye 30, Çorlu'ya 60, İstanbul'a ise 2 saatlik mesafededir. Saray yeşil alanlardandır. Birçok sanatçının burada yazlık türünde evleri vardır: (Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, İsmail YK). Saray'da dört ilköğretim okulu (Atatürk İlköğretim Okulu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu, Mehmet Uygun İlköğretim Okulu, 75. Yıl İlköğretim Okulu), üç lise (Ali Naki Erenyol Lisesi ANEL, Mesleki Teknik Eğitim Merkezi METEM, Mustafa-Elmas Arıcı Anadolu Lisesi MEAAL bulunur.

2009 Yerel Seçimleri sonucunda Cumhuriyet Halk Partisi adayı Nazmi Çoban, Saray Belediye Başkanı olmuştur.

Turizm

Saray ilçesinin turizm açısından önemi Tekirdağ ilinin Karadeniz’e açılan tek kapısı olması ve bunun yanında Istıranca Dağlarının bir bölümü, bu ilçemiz sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Eski adıyla Kastro, şimdiki ismiyle Çamlıkoy Trakya’nın Bahçeköy deresinin Karadeniz’e döküldüğü bu küçük koy 2.5 km kumsalıyla, Saray’ın sahil şerididir. Yıldız Dağları ormanları ve Karadeniz’in güzelliklerini bir arada barındıran, yeşil ile mavinin kucaklaştığı Çamlıkoy yurdumuzda eşine ender rastlanan turizm merkezlerinden biridir.

Saray’dan Çamlıkoy’a kadar olan yol güzergahı da Yıldız Dağlarından (ormanlarından) geçer. Güzergahta yapılan dağ evleri, nehir boylarındaki mesire yerleri görülmeye değerdir. Kastro yöresindeki 329 hektarlık karaçam ormanı 18 Nisan 1988 tarihinde Doğayı Koruma Alanı (Milli Park) olarak ayrılmıştır.

Orman İşletmesi tarafından piknik ve dinlenme yeri olarak düzenlenen bu alanda bazı hizmet tesisleri ve konaklama yerleri vardır. Aynı yerde dinlenmek, kayık gezintisi yapmak ve denize girmek mümkündür. Bu doğal plaj, ilçeye 27 km uzaklıktadır.